Eski çağlardan bu yana kadın göğüslerinde moda
İnsanlığın varlığı boyunca güzellik algısından çok çeşitli değişimler olduğunu biliyoruz.Kadın memesi uygarlığın ilk şafağında işlevsel olarak ön planda iken zamanla amacı değişti; Göğüslerin şekli büyüklüğü kadın çekiciliğinin öğelerinden biri haline gelmiş oldu ve pek çok ressam ya da heykeltraş için ilham kaynağı oldu.
Neolitik çağdaki göçebe yaşayan çetin yaşam koşulları ile mücadele eden toplumlarda kadın çok çocuk yapan bedene uygun şekilde geniş kalçalı, büyük göğüslü olarak tasvir edilmiştir. O günün şartları düşünüldüğünde yağlı bir bedene sahip olmak bebekleri ısıtmak için önemlidir, yine verimli anne sütü bebeklerin hayatta kalması için çok önemlidir. Kadın işlevleri ile ön plandadır. Günümüzde böyle bir bedene sahip kadınları "obez" olarak değerlendirip spor salonlarına, diyetisyenlere gönderiyoruz:)
Girit/Miken medeniyetinde ESTETİK MEME
Daha geç dönemlerdeki Girit-Miken medeniyetlerinde kadın işlevsel görüntüyü bırakmaya başlamıştır. Sanatsal eserlerde daha dağınık saçlar, renkli kıyafetler, görselliğin ön plana çıktığı figürler kullanılmıştır. Yine bu dönemlerde, henüz estetik cerrahlar yeryüzünde yokken kadınlar bolero tarzı sıkı kıyafetlerle göğüsleri sıkıp ortada birleştirmeyi ve daha dolgun göğüslüymüş izlenimi vermeyi öğrendi, Çünkü artık yuvarlak diri göğüsler çekiciliğin bir öğesi olmaya başlamıştı.
Yunan Medeniyetinde ESTETİK MEME
Yunan medeniyetinin ilk çağlarında net veriler olmasa da sonraki devirlerdeki heykellerde kadınların olduğu gibi çıplak tasvir edilmeye başlandığını görüyoruz. Bu dönemdeki heykellerde uzun ince bedenler dik yuvarlak göğüsler dikkati çekmektedir. Heykeltraşlar aslında ideal olanı gösteriyordu, bunlar henüz evlenmemiş çocuk doğurmamış küçük kızlardı.
Erken Hristiyanlık ve Ortaçağda ESTETİK MEME
Rönesans öncesinde batıda ve islamiyet etkisindeki doğuda kadın namus ve iffetin sembolü olarak görüldü ve vücudun güzelliğini vurgulayan,bir adamı baştan çıkartabilecek herşey günah sayıldı. Emzirme batı toplumlarında değersiz bir işti, solgunluk iyi bir özellik sayılıyordu, bu nedenle anneler kansız, çocuklar emzirme önemsenmediği için raşitikti.
Dar, içi boş göğse sahip cılız vücutlu, çıkıntılı göbeği olan solgun kadınlar güzellik için ideal oldu. Güzel olmak tehlikeliydi çünkü insanları baştan çıkartıp kötü ruhlarla işbirliği yaptıklarına inanılıyordu.Fresklerde biraz erkeksi, sert korseler giymiş kadınlara rastlanır bu dönemde.
Rönesans sonrası ESTETİK MEME
Doğu toplumlarında güzelliği vurgulayan şeylerin ön plan çıkması hala tabu ike batıda rönesansla birlikte kadın memesi serbest bırakıldı artık çok çeşitli şekillerde resmedilmeye veya heykellerde şekillendirilmeye başlandı. Aynı zamanda korseler memelerin daha dikkat çekici şekilde ön plana çıkmasını sağlayacak şekilde yaygınlaşamaya başladı. Yine yuvarlak dik memeler bu dönemde de güzelliğin sembolü olmayı sürdürdü.
Son yüzyılda ESTETİK MEME
Son yüzyılda güzellik algısı hızla değişti artık zayıf olmak güzelliğin ideal öğesi olarak görülüyor. Yüzyılın başında daha dolgun gözükmek için japon fahişeler sıvı parafin dolgular kullanırken yüzyılın sonuna doğru zayıflık çok fazla önemsenmeye başlandı öyle ki mankenler gibi görsel alanlarda çalışanlar işlerini kaybetmemek için zayıflamanın yollarını arar oldu. İlk başlarda küçük göğüs rahatsız edici bir görsel değildi. Silikon implantların icadı ve özellikle 90 yıllardan sonra iletişim kaynaklarının artması ile yazılı ve görsel iletişim dünyasında boy gösteren silikonlu büyük göğüslü modeller yeni bir trend yarattı. Silikon meme implantları ile meme büyütme , dikleştirme işlemleri giderek arttı ve tüm dünyada en sık uygulanan estetik ameliyat haline geldi.
Meme estetiğinde önemli olan bedenin diğer bölümleri ile uyumlu bir şekil ve yapı elde etmektir. Yoksa günümüzün güzellik ölçütüne göre herkesi aynı görünüme kavuşturmak amaçlanmamaktadır. Çünkü güzellik ölçütleri görüldüğü yüzyıllar içinde oldukça değişkenlik göstermektedir.
Op.Dr.Nurgül ALTUNTAŞ
Kocaeli Estetik Cerrahi